"Ben"; hepimizde çağrışımı olan, içe döndüren bir dil ögesi. Böylece anlatılan hikâyeyle daha yakından özdeşleşmeyi sağlıyor belki de. "Balayı anıları" olarak adlandırdığı tek gecelik gay ilişkileri dinlemek, bedenselliğin her türlüsünün tabu olduğu ahlaka bir darbe niteliğinde zira. Ne mutlu ki Nadir Sönmez, anlatabilmenin de ötesinde iki erkek arasındaki cinselliğin, oyuncunun sesine etkisini bile yüksek lisans tezinde konu edebiliyor. Sıradaki gösterimlerin duyuruları için takipte kalırken, Nadir Sönmez’in enfant terrible yönüne sosyal medya hesabından tanık olabilirsiniz. Kuir aktivizminde dahi saf dışı bırakılabilen bir konu cinsellik; eşcinsel olmak bir yasak iken, eşcinsellerin yaşadığı cinsellik daha da büyük bir yasak hâliyle. Diyarbakır. Turizm. Romantizm. Aktivizm.; oto sansürden arınmış bir anlatı dinlemek, duyargalarındaki filtreleri açmak isteyenlere önerilir. Sanıyorum yapmamız gereken bu. Görünürlük artırma adı altında toplumun beklediği kişiye dönüşme riskine karşın "ben"i zihniyle, bedeniyle, ilişkileriyle, cinselliğiyle bir bütün olarak kabullenmek ve sunmak… Bu yoğun benzeşme duygusu, özellikle de cinsel ilişki anlatıları sırasında bir tür rahatsızlık hissi ile beraber gelebilir; eğer bahsi geçen kimlik sizin için "ben" değilse.
Organik bağların yaratabildiği pozitif ayrımcılığın belki de farkında olduğundan, Diyarbakır’daki kuir aktivizmini araştırırken de sorunları sadece dinlemekle yetinmiyor; onları görünür, If you have any kind of concerns relating to where and ways to use bu sayfaya göz atın, you could call us at the page. hissedilir kılıyor Nadir Sönmez. Flört uygulamalarında tanıştığı erkeklerle yaşadıklarını da anlatıyor Nadir Sönmez. Hevjin ve Kürt edebiyatından Mehmed Uzun, Baki Koşar gibi yazarlara da temas ediyor ve ettiriyor. Etik tartışmalarında sıkça geçen mesafe konusunu saygıyla ayaklar altına alıyor; yakalanma heyecanının her şeyi güzelleştirdiğini savunan Boran ile, hem erkek hem kadın arkadaşı Berat ile tanıştırıyor. Bu seyir tecrübesine dair en sevdiğim şey, sığ bir sosyal duyarlılık çerçevesinde politik doğrucu olmayı, antropolojik bir çalışma sınırları içinde kalmayı önemsemiyor oluşu. Anlatıcı dışarıdan bir göz olarak kalmıyor, kendini konuya dâhil ediyor bu performansta. Sönmez’in, projenin üretim süreci hakkındaki yazısında bahsettiği gibi anlatısını "ben" öznesi ile sunması; kendi kurduğu ilişkilerin samimiyetini güçlendirdiği kadar, izleyiciye ulaştığı mesafeyi de artırıyor. Performansta öne çıkan bir başka konu ise kullanılan "ben dili". Bir araştırma öznesi olarak yaklaşmıyor bu kişilere; sadece kuir aktivizmin değil, yaşadığı şehirdeki aktivizmden belki de bihaber olan kuir yaşantıların da içine alıyor izleyeni.
Merhaba sevgili partnerlerim ben seks makinesi ve aynı zaman da bir dişi kurt gibi azgın ve haşin olan Diyarbakır escort bayan Su. Beyaz tenim ve uzun bacaklara sahip olduğum ic8n kendimi gerçekten çok şanslı hissediyorum bu sayede birçok erkeğimin başını döndürebiliyorum ve onları daha azgın bir hale sokabiliyorum. Ne kadar da enteresan bu durum aslında kadınlarda da oluyor ama genel anlamda erkeklerde tamamına yakın, kadınlar da ender görülen bir sapkınlık bence bu. Yatakta lütfen kendinizi bana bırakın ve size göstereceğim bu narin vücudumla sizi baştan çıkaracağıma bakın. Hayal aleminde gibi hissedin kendinizi ve bunu benim size yaşatacağımdan emin olabilirsiniz canlarım. Zaman içerisinde erkekler olgunlaşıyor ama beğeni duydukları kadınların olgunlaşmasına da müsaade etmek istemiyorlar. 164 boyunda ve 54 kilodayım hafif biraz balık etli olduğumu söyleyebilirim size yani çok ince olmak benim için çok bir şey değil zaten erkeğim elini atığı yerimde doldurması gerekiyor diye düşünüyorum. Bir kadın her zaman çekini olabilir mi bilemiyorum gören gözler ile alakası var bu durumun ne de olsa.
Emekli Bir Paşa, ve Ergün POYRAZ isimli şahıslar olduğu görülmüş, program katılımcılarının yapmış olduğu konuşmalardan bölümler aşağıya çıkartılmıştır. Nitekim Ordumuz 27 Nisanda vermiş olduğu muhtırada, Çok açık bir şekilde "Ne Mutlu Türküm Diyene" kimliğini açıkça ifade etmiş, Bütün siyasetçilerin bu lafm arkasından gitmesi gerektiğini aksi takdirde bunu yapmayanların Türk Milletinin ebediyen düşmanı olacağını ifade etmişlerdir. Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı ve Dışişleri Bakanı dahil olmak üzere maalesef Bakanlarımızın bir kaçının haricinde tamamı Türküm diyememektedirler Türküm yerine mahalli kimliklerle Çerkez Arap, Gürcü Arap sıfatlandırmalarına girmektedirler. 70 yıl sonraki halimize baktığımızda bu örtülü işgalin ve savaşın nasıl bir netice verdiğini isterseniz kısaca bir özetle bakalım. Bundan gerçekten Türk Milleti olarak üzüntü duyuyoruz. 1925'de Atamızın kapatmış olduğu tekke ve zaviyeler maalesef ölümünden hemen sonra köylerde en ücra köşelerde dahi açılmaya başlamışlardır. Aynı beyanlara buradan iştirak etmekteyiz. 1923'de arkalarına bakmaksızın giden emperyalistler 1938'den sonra maalesef o dönemin yöneticilerinin açık daveti üzerine ellerini kollarını sallayarak askeri işgalle yapamadıklarım bu sefer örtülü yoldan ekonomik sosyal ve kültürel işgal yoluyla gerçekleştirme çabalarına girmişlerdir.